YARDIMLAŞMA
El ağıza, göz ve kulak ele ve ayağa, ayak da diğer uzuvlara yardımcı olur. İnsanlar, birbirini tamamlayan bu uzuvlar gibidir. Müslümanların yardımlaşması, var oluş hikmetlerindendir. İnanmış bir kimse, bu gibi yardımlarla insan olmanın hazzını tatmış ve kâmil mânâda Müslüman olduğunu hareketiyle isbat etmiş olur.
Hiçbir şahsa yardım etmemek, insanî vazifelerden habersiz kimselerin davranışı, işin iyisini ve kötüsünü ayırt etmeden her faaliyete yardımcı olmak ifrata kaçarak yanılmaktır. Dinî ölçülere uygun olan işlerde yardımlaşmayı bu çizgiden sapmış olanlara şer ve günahta ortak olmamayı ihtar eden bir âyet-i kerîmede, «İyilik etmek, fenalıktan sakınmak hususunda birbirinizle yardımlaşın. Günah işlemek ve haddi aşmak üzerinde yardımlaşmayın. Allah'tan korkun. Çünkü Allah cezası çok çetin olandır.» (Süre-i Mâi-de 2) buyrulmaktadır.
«Mü'minler, birbirini tutup bağlayan binalar gibidir.» (Buharî, e. 7, s. 80). Bu sebeple insanların derdini dinleyip onlara çâre aramak, iyi olan kimseye de kötü bulunan şahsa da iyilik yaparak yardımcı olmak mü'min olmanın icâbıdır. Bunu en güzel bir ölçüye bağlayan sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.),
«Kardeşine, zâlim olması halinde de haksızlığa uğraması halinde de yardım et» buyurunca, ashabtan biri: «Şu mazluma yardım ettim (sayınız). Fakat zâlime nasıl (ve ne şekilde) yardım edeceğim?» dedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem ; «Onu zulüm yapmaktan engellersin. İşte bu yaptığın ona yardımdır.» (Tuhfet'ül - ahvezî, c. 6, s. 531). «Kul, kardeşine yardımcı olduğu müddetçe Allah da kulunun yardımcısıdır.» (Müslim, c. 8, s. 71) buyurdu.
İslâm'ın koyduğu şaşmaz Ölçüyü kistas olarak alırsak, herkese iyilik yapmamız ve «Takvâ» hâli üzerinde yardımlaşmamız icap etmektedir. Bu ölçüye dikkat etmeksizin bir zâlime zulmünde yardımcı olmak, ateşle oynamak ve cehennemi boylamak olur. Zira «Zulüm ehli de onların yardımcıları da ateşte-dir.» (Feyz'ül - Kadir, c. 3, s. 66)
Kâinatın efendisi (S.A.V.) bizleri uyarmakta ve «Müslüman Müslüman'ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmana) teslim etmez. Kim kardeşinin hacetin (i görmek) de yardımcı olursa, Allah da onun ihtiyaç halinde yardımcısı olur.» (Tâc, c. 5, s 19) buyurmaktadır.
Hiçbir şahsa yardım etmemek, insanî vazifelerden habersiz kimselerin davranışı, işin iyisini ve kötüsünü ayırt etmeden her faaliyete yardımcı olmak ifrata kaçarak yanılmaktır. Dinî ölçülere uygun olan işlerde yardımlaşmayı bu çizgiden sapmış olanlara şer ve günahta ortak olmamayı ihtar eden bir âyet-i kerîmede, «İyilik etmek, fenalıktan sakınmak hususunda birbirinizle yardımlaşın. Günah işlemek ve haddi aşmak üzerinde yardımlaşmayın. Allah'tan korkun. Çünkü Allah cezası çok çetin olandır.» (Süre-i Mâi-de 2) buyrulmaktadır.
«Mü'minler, birbirini tutup bağlayan binalar gibidir.» (Buharî, e. 7, s. 80). Bu sebeple insanların derdini dinleyip onlara çâre aramak, iyi olan kimseye de kötü bulunan şahsa da iyilik yaparak yardımcı olmak mü'min olmanın icâbıdır. Bunu en güzel bir ölçüye bağlayan sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.),
«Kardeşine, zâlim olması halinde de haksızlığa uğraması halinde de yardım et» buyurunca, ashabtan biri: «Şu mazluma yardım ettim (sayınız). Fakat zâlime nasıl (ve ne şekilde) yardım edeceğim?» dedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem ; «Onu zulüm yapmaktan engellersin. İşte bu yaptığın ona yardımdır.» (Tuhfet'ül - ahvezî, c. 6, s. 531). «Kul, kardeşine yardımcı olduğu müddetçe Allah da kulunun yardımcısıdır.» (Müslim, c. 8, s. 71) buyurdu.
İslâm'ın koyduğu şaşmaz Ölçüyü kistas olarak alırsak, herkese iyilik yapmamız ve «Takvâ» hâli üzerinde yardımlaşmamız icap etmektedir. Bu ölçüye dikkat etmeksizin bir zâlime zulmünde yardımcı olmak, ateşle oynamak ve cehennemi boylamak olur. Zira «Zulüm ehli de onların yardımcıları da ateşte-dir.» (Feyz'ül - Kadir, c. 3, s. 66)
Kâinatın efendisi (S.A.V.) bizleri uyarmakta ve «Müslüman Müslüman'ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmana) teslim etmez. Kim kardeşinin hacetin (i görmek) de yardımcı olursa, Allah da onun ihtiyaç halinde yardımcısı olur.» (Tâc, c. 5, s 19) buyurmaktadır.
Konular
- Bürûc Suresinin Fazileti
- Tarîk Suresinin Fazileti
- A'la Suresinin Fazileti
- Gaşiye Suresinin Fazileti
- Fecr Suresinin Fazileti
- Beled Suresinin Fazileti
- Şems Suresinin Fazileti
- Leyl Suresinin Fazileti
- Duha Suresinin Fazileti
- İnşirah Suresinin Fazileti
- Tin Suresinin Fazileti
- Alak Suresinin Fazileti
- Kadr Suresinin Fazileti
- Beyyine Suresinin Fazileti
- Zilzal Suresinin Fazileti
- Adiyat Suresinin Fazileti
- Karia Suresinin Fazileti
- Tekasür Suresinin Fazileti
- Asr Suresinin Fazileti
- Hümeze Suresinin Fazileti
- Fil Suresinin Fazileti
- Kureyş Suresinin Fazileti
- Maun Suresinin Fazileti
- Kevser Suresinin Fazileti
- Kafirun Suresinin Fazileti
- Nasr Suresinin Fazileti
- Tebbet Suresinin Fazileti
- İhlas Suresinin Fazileti
- Felak Suresinin Fazileti
- Nas Suresinin Fazileti