Hûd Suresinin Fazileti

Hûd Suresinin Fazileti Hakkında Hadisi Şerifler

Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Cuma günleri Hûd suresini okuyunuz."(1)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Hûd suresi ve kardeşleri olan Vâkı’a, Hakka, Tekvir, Me’âric sureleri beni ihtiyarlattılar."(2)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Her kim Hûd suresini okursa, bu surede geçen peygamberlere inanan ve inanmayanların sayısınca kendisinbe on hasene verilir. Allah’u Teala’nın Fazl-ı keremiyle kıyamet günüde saidlerden olur."(3)
Hüseyin Bin Ali (Radıyallahü Anhüma)’dan rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ümmetimin gemiye bindikleri zaman (Hud Suresinin 41 ve Zümer Suresinin 67 Ayetleri) şöyle söylemeleri kazaya karşı bir güvencedir. (Bazı Nüshalarda her araca binerken de okunur, denmiştir.) (4)
Yezid Bin Eban (Rahimehullah) diyor ki: "Bir gece Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’i rüyada gördüm ve O’na HÛD Suresini okudum. Bitirince, Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Bana:
-"Bu sureyi okudun, bunun ağlaması nerede?" buyurdular.

Hûd Suresinin Sırları Hakkında Rivayetler

Zalimden intikam için üç defa okunur.
Her kim ceylan derisine Hûd suresini yazıp yanında taşırsa, Allah’u Teala o kimseye kuvvet verir. Savaşa onu kimse mağlup edemez.
Her kim bir kağıda zağferanla Hûd suresini yazıp içi su dolu kabın içerisine koyar, bu sudan üç gün süreyle gece gündüz içerse, Allah’u Teala o kimseye her hususta kuvvet verir, cinler dahi o kimseden uzaklaşır.
Her kim Kuran-ı Kerim ezberlemeyi, ilim tahsil etmeyi ve herhangi bir şeyi unutmamak üzere aklında tutmayı kolaylaştırmak isterse, şu reçeteyi uygulamalıdır. Hûd Suresinin 1-4 ayetlerini güneş doğarken yazıp, zemzem dolu kabın içerisine koymalı ve sabah-akşam bu sudan içmelidir.
Deniz yolculuğunda bulunan kişi, her türlü tehlikelerden korunup sağ-salim karaya kavuşmak isterse, Hûd suresinin 41. ayetini ara ara okumalıdır.
İstihaze (özür kanı) olan bir kadın, bu hastalığından şifa bulmak isterse, aşağıdaki ayeti kerimeleri Besmele ile beraber ara ara okumalı ve bir kağıda yazıp üzerinde taşımalıdır.
Nuh (aleyhisselam) kâfir olan oğlu için Allah’a dua etmişti. Fakat yaptığı dua kabul olmadı. Daha sonra Hûd suresinin 47. ayetinde geçen mealen şu duayı yaptı. [Rabbim! Şüphesiz ben Sen’den (meydana gelmesinin bir hikmeti gereği olduğunu bilmediğim veya istememin doğru olup olmayacağı) hakkında bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer (bu uygunsuz isteğimi) benim için (tövbe ve özrümü kabul etmek suretiyle) bağışlamada bulunmazsan ve bana acı(yıp da makbul bir tövbe nasip etmezsen, bir de beni benzeri bir yanılgıya düşmekten koru)mazsan, (şüphesiz ki) ben zarar (ve ziyan)a (, manevi mesuliyete) uğrayanlardan olurum.

Bu ayetyi kerime, bütün insanlık için bir uyanma dersi vermektedir. Şöyle ki; masum, her yönüyle Allah’ın lütfuna kavuşmuş olan yüce bir peygamber, zelle kabilinden olan yersiz bir sualinden dolayı böyle Cenab-ı Hakk’a sığınarak O’ndan bağış ve rahmet niyazında bulunursa, artık günahkar olan biz insanlar, birçok kusurlarımızdan dolayı ne kadar pişmanlıkta bulunmalıyız, ne kadar tevbe edip af dileyerek Allah Teala2nın af ve bağışına sığınmalıyız. Artık bunu düşünmeli, buna göre hareketimizi, ıslaha ve tanzime çalışmalıyız….. Başarı Allah’tandır.

Bilmeyerek yapılan günahların bağışlanması için bu ayeti kerime ile beraber duanın yapılmasının faydası çoktur.
Her kim yolculuk sırasında her türlü tehlikelerden veya yırtıcı bir hayvanın kendisine zarar vermesinden veya zalim bir kimsenin şerrinden korkar ve bu hususta Allah’u Teala’nın kendisini korumasını isterse, Hûd suresinin 56. ayetini çokça tekrarlamalıdır. Ayrıca şu da vardır ki bu ayeti kerime bir kağıt üzerine yazılır ve küçük bir çocuğun boynuna takılırsa, Bi-iznillah her türlü tehlikelere karşı korunur.

Dipnotlar defa okunur.

1.Zebidi, İthaf, 3/293; Darimi, Fedailü’l-Kuran, 17, no.3406,3407
2.Suyuti, Cami’ussağir, 4/169, no.4916
3.Ebu Suud Efendi, Ebu Suud Tefsiri (İrşadü Aklis-Selim), 4/300
4.İbni Sünni Amelül-yevm, 501; Haysemi, Mecme’uzzevaid, 10/132